Kıbrıs denince akla ilk gelen kent kuşkusuz ki Girne oluyor. Türkiye için de dikkat çekici bir kent olması, tarihi açıdan da ne kadar dikkat çekici bir konumda olduğunu bizlere gösteriyor. Peki, ama nasıl? Elbette ki pek çok medeniyetin bu kente ve Kıbrıs’a sahip olmak istemesi sebebi ile. İşte bunun için de sürekli kent güçlendirilmiş ve akınlara karşı daima korunmaya çalışılmıştır. Bu çalışmalar ve güçlendirmeler sırasında inşa edilen Girne Kalesi de, kent savunmasına muhteşem bir örnektir. Bizler de bu içeriğimizde sizlere Girne Kalesi ile ilgili pek çok detaydan bahsedeceğiz.

Girne Kalesi’nin Tarihi

Girne Kalesi’nin tam olarak ne zaman inşa edildiğine yönelik bir kayıt bulunmuyor. Ancak M.S. 7. yüzyıl, kalenin inşa edildiği dönem. Bu dönemden itibaren de sürekli farklı medeniyetler tarafından güncellenmesi ve güçlendirilmesi, kalenin ihtişamına da ihtişam katmış. Bunun sonucunda da “Kıbrıs’ın İncisi” olarak adlandırılmaya başlanmış. Peki, ihtişamlı bu kalenin tarihi açıdan önemi nedir?

· Girne Kalesi’nin yapımı M.S. 7. yüzyılı gösteriyor. Aynı zamanda ilk inşasını gerçekleştirenler ise Bizanslılar. Elbette ki kale ihtişamlı dönemine Bizanslılar ile kavuşmadı. Sonrasında Lüzinyanlar ve Venedikliler tarafından büyük eklemeler yapıldı.
· John Dibelin’in 1208 ve 1211 yılları arasında Kıbrıs’taki krallığı döneminde, Girne Kalesi önemli bir yapı haline gelmiştir.
· Lüzinyan kralları için önemli bir yapı olan bu kale, hem barış zamanlarında dinlenme, hem de savaş zamanlarında sığınma için önemli bir yapı olarak dikkat çekmiştir.
· Ceneviz akınlarının yoğun olduğu zamanlar olan 1373’te, kalenin büyük bölümü hasar almıştır. Bu hasarlar kalenin ihtişamına etki etmiş, ancak daha sonra tekrar eski ihtişamına daha güçlü bir şekilde kavuşturulmuştur.
· 1489 yılında Venediklilerin eline geçen bu güzide kale, hasarlarından arındırılarak, oldukça güçlü bir hale getirilmiştir.
· 1571 yılına gelininceye kadar ise kale Osmanlılara hiçbir şekilde direniş gösterilmeden verilmiştir. Kale Osmanlılar döneminde 3 asır boyunca en iyi şekilde korunmuş ve bugünlere aktarılması konusunda önemli katkı da Osmanlılardan gelmiştir.
· 1878 yılında II. Abdülhamid’in Kıbrıs’ı İngilizlere satmasından, 1960 yılına kadar ki İngiliz sömürgesi süresince; hapishane ve polis okulu olarak kullanılmıştır.

Girne Kalesi’nin tarihi ile ilgili pek çok dikkat çekici bilgi var ve bu bilgiler çerçevesinde kalenin ne kadar önemli olduğu da ortada. Şimdilerde ise Girne Kalesi’nin yanında çeşitli batıklar da bulunduğu için, tarihi önemini bir hayli artırmaya devam ediyor. Bu batıklardan bir tanesi için de Batık Gemi Müzesi bulunmaktadır. “Batık Gemi Müzesi” isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.

Girne Kalesi’nin Mimarisi ve İçeriği

Girne Kalesi’nin mimari ve iç dizayn olarak önemli değerleri bulunmaktadır. Bunun en önemli göstergesi de, kaleye girişin bir hendek üzerinden olmasıdır. Hendek o dönemde en önemli savunma sistemlerinden bir tanesi olarak da dikkat çekmiştir. Peki, kalenin mimari ve iç dizayn açısından diğer değerleri nelerdir?

· Kaleye girişte bulunan hendek, içi su dolu olarak kullanılmış ve bu şekilde kale 1400’lü yıllara kadar savunulmuştur.
· Kaleye adım attığınızda ilk dikkatinizi çekecek dizaynlardan bir tanesi üç aslanlı amblemdir. Bu amblem, Lüzinyan amblemidir ve başka bir yapıdan kaleye getirilmiştir. “Lüzinyan Evi” isimli içeriğimizi de inceleyebilirsiniz.
· Kıbrıs’ın Lala Mustafa Paşa tarafından fethi sırasında şehit düşen Cezayirli Sadık Paşa’ya ait bir lahit de kale içerisinde yer alır.
· İnşasının 1100’lü yıllarda gerçekleştirildiği düşünülen St. George Kilisesi, kalenin içerisinde yer alır.
· Kalede Bizanslılar döneminden kalma bir kule; Lüzinyan döneminden kalma ambar, zindan ve salon; Venedik döneminden kalma sarnıç, savunma platformu, cephanelik ve top mazgalı bulunmaktadır.
· Girne Kalesi yakınlarında bulunan bir batık gemiye ait müze de kale içerisinde konumlandırılmıştır.

Girne Kalesi ile ilgili bilinmesi gereken tarihi ve mimari anlamdaki özellikler bunlardır. Bunun yanında pek çok özellik de bulunur. Ancak bu özelliklerin tamamı anlatılamaz ve ziyaretler sonucunda keşfedilebilir. Bu nedenle Kıbrıs’a tatil için gelen turistlerin ilk uğrak noktalarından bir tanesi de Girne Kalesi olmaktadır.

Kıbrıs’ta Tatil: Ayaz Rent A Car

Kıbrıs, Akdeniz’in en büyük üçüncü adası olmanın yanında, tarihi ve doğal güzellik açısından pek çok değeri de içerisinde barındırmaktadır. Bu nedenle Kıbrıs’taki tatilinizde sizi hayretlere düşürecek pek çok esere ulaşmanız mümkün. Tarihi bir seyahat gerçekleştirmek isterseniz de gerçekten sizin için en önemli seçenek Kıbrıs olacaktır. Bunun akabinde Kıbrıs’ta elbette ki Deniz-Kum-Güneş faktörü en iyi şekilde ön plandadır. Deniz turizmi konusunda da Kıbrıs tercih edilen bir destinasyondur.

Ayaz Rent A Car firmamızdan Kıbrıs araç kiralama hizmeti alarak, Kıbrıs’taki seyahatlerinizi daha etkin ve konforlu hale getirebilirsiniz. Çünkü kiraladığınız araçlar ile hem kendi rotanızı oluşturabilir, hem de izole tatil seçeneklerinden faydalanabilirsiniz. Akabinde Kıbrıs’taki seyahatiniz sürecinde ziyaret etmeniz gereken yapılardan bir tanesi de Girne Kalesi olmalıdır. Bu ihtişamlı ve önemli yapıyı gözünüzle gördüğünüzde, ne demek istediğimizi daha rahat bir şekilde anlayacaksınız. Daha detaylı bilgi almak için de bize Ana Sayfa’mızda yer alan formu doldurarak veya telefon numaralarımızı kullanarak ulaşabilirsiniz.